cildiyehekimi.comCildiye doktorundan doğru ve kaliteli bilgiler…
Cilt Hastalıkları

Behçet Hastalığı Nedir? Behçet Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

  • Ağustos 6, 2023
  • 7 dakika okuma süresi
Behçet Hastalığı Nedir? Behçet Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Behçet Hastalığı Nedir?

Behçet hastalığı, tekrarlayan ağız aftı, cinsel bölgede aft, gözde “üveit” adı verilen bir çeşit iltihap, ciltte döküntü görülen bir hastalık türüdür. Bunların yanında sindirim sistemi, sinir sistemi, damarlar ve eklemler de etkilenebilir. Behçet hastalığı belirtileri çok farklı şekilde görülebilir.

Behçet hastalığı aslında “vaskülit” adı verilen damar iltihabına sebep olan bir hastalıktır. Atardamar, toplardamar, kılcal damar gibi her tür damarı etkileyebileceği için vücutta birçok bölge hastalıktan etkilenebilir.

Behçet hastalığı dünyada en sık Türkiye’de görülür ve ortalama 100 bin kişinin 250-350’sinde Behçet hastalığı vardır.

Behçet hastalığı tanısının koyulabilmesi için yılda en az 3 kez ağız aftı çıkmış olması zorunludur. Bunun yanında aşağıdaki durumlardan 2 tanesi de bu duruma eşlik etmelidir:

1-) Cinsel bölgede aft çıkması ve aft sonrası yara dokusu oluşması

2-) “Üveit” adı verilen göz iltihabı olması

3-) Ciltte ağrılı yumrular, sivilce benzeri döküntüler gibi döküntülerin görülmesi

4-) “Paterji” testi olarak bilinen, iğnenin kola bastırılması sonucu 24-48 saat içinde o bölgede şişlik oluşması

Yukarıdaki durumlar behçet hastalığı tanı kriterleri olarak bilinir.

Behçet Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Behçet hastalığı vücudun birçok bölgesini etkileyebildiği için birçok farklı belirti görülür.

Ağız aftları: Behçet hastalığı belirtilerinden olmazsa olmazı yılda en az 3 kez tekrarlayan ağız aftlarıdır. Behçet hastalığındaki aftlar genelde birden fazladır ve oldukça ağrılıdır. Yemek yemeyi dahi zorlaştırır. Şekilleri genelde yuvarlaktır, boyutları da birkaç milimetre ile 2 cm arasındadır.

Sınırları belirgindir, beyaz-sarı bir tabanı vardır ve etrafı genelde kızarıktır. Aftlar genelde 1-3 hafta içinde geçse de, behçet hastalığında aftlar sürekli tekrarlar. Normalde ağız aftları toplumda çok yaygındır. Genelde sigara içme, kötü ağız hijyeni gibi nedenlerden kaynaklanır.

Cinsel bölge yaraları: Behçet sendromu için en spesifik durumlardan biri olan genital bölge yaraları, behçet sendromlu hastaların yüzde 75’inde ve daha fazlasında görülür. Ülserler görünüşte oral afta benzer ve genellikle ağrılıdır. Genital ülserler en sık erkeklerde testis torbasında, kadınlarda da vulvada bulunur. Tekrarlama oranı, ağız aftlarına göre daha azdır ancak daha çok iz bırakırlar.

Cilt döküntüleri: Cilt döküntüleri de behçet hastalığı olanların çoğunda görülür. Sivilce benzeri döküntü, ciltte küçük su toplamaları, iltihaplı döküntüler, yüzeysel damarların ağrılı iltihabı ve genelde bacağın alt kısmında ağrılı cilt altı şişlikler olarak bilinen “Eritema nodozum” görülebilir.

Göz tutulumu: Behçet hastalığı belirtilerinden biri de göz tutulumuna bağlı semptomlardır. Hastaların %25-75’inde görülür. Behçet hastalığında gözün etkilenmesi oldukça ciddidir ve tedavi edilmezse körlüğe ilerleyebilir. Erkek hastalarda göz daha çok etkilenir. “Üveit” gözün orta kısmının iltihaplanmasıdır ve en sık görülen tutulum şeklidir.

Paterji testi pozitifliği: Ön kol bölgesine bir iğne ile travma yaratılır ve 24-48 saat sonra kabarıklık meydana gelirse paterji testi pozitif kabul edilir. Paterji testi behçet hastalığının tanı kriterlerinden biridir.

Sinir sistemi belirtileri: Behçet hastalığı belirtileri içerisinde sinir sistemi tutulumuna bağlı bulgular da görülebilir. Ancak sinir sistemi hastaların %10’undan daha azında etkilenir. Erkeklerde bu etkilenme kadınlardan fazladır. Sinir sistemi tutulumuna bağlı beyin iltihabı, beyin damarlarında tıkanma, felç, his kaybı, nöbet, yutma güçlüğü, günlük işleri yapma kapasitesini kaybetme, görme sinirinin hasar alması sonucu körlük gibi bulgular görülebilir.

Akciğer belirtileri: Behçet hastalığı belirtilerinden biri de akciğerin tutulmasına bağlı bulgulardır. Akciğer damarlarına pıhtı atması, kanlı balgam, nefes darlığı, akciğer ödemi, akciğerde kanama gibi belirtiler görülebilir.

Böbrek belirtileri: Behçet hastalığında böbrek nadir olarak etkilenir. Genelde de etkilendiğinde hafif böbrek yetmezliği gibi durumlar görülür.

Kalp belirtileri: Behçet hastalığında kalp tutulumu da nadirdir. Ancak etkilendiğinde kalp yetmezliği, kalp krizi gibi durumlara neden olabilir.

Sindirim sistemi belirtileri: Sindirim sistemi behçet hastalığı belirtilerine neden olan vücut bölümlerinden biridir. Karın ağrısı, ishal, kanlı dışkılama, ani ve fazla kilo kaybı görülebilir.

Eklem belirtileri: Behçet hastalığı eklemleri etkileyerek romatizma benzeri belirtilere neden olabilir.

Behçet hastalığı belirtileri resimli olarak en aşağıda verilmektedir.

Behçet Hastalığı Neden Olur?

Behçet hastalığının nedeni tam olarak günümüzde belirlenememiştir. Ancak genetik faktörlerin nedenlerden biri olabileceği düşünülmektedir. Bağışıklık sisteminin anormal olarak çalışması nedenlerden biridir. Ayrıca virüs kaynaklı enfeksiyonların hastalığa neden olmadığı ancak behçet hastalığının ortaya çıkmasını tetiklediği belirtilmektedir.

Behçet Hastalığı Tedavisi

Behçet hastalığı tedavisi, kişiden kişiye ve hastalığın şiddetine göre değişebilir. Göz, sindirim sistemi ve sinir sisteminin etkilendiği hastalarda tedavi daha zordur ve hastalık daha şiddetli hissedilir. Ayrıca yaşlılar ve erkeklerde de behçet hastalığı daha ağır ilerler. Hastalığın etkilediği yerlere göre tedaviler değişir.

Ağız ve genital sistem aftlarının tedavisi: Ağız ve cinsel organlarda bulunan yaraların tedavisinde öncelikle “steroid” içeren “kenocort orabase” gibi kremler kullanılır. Bu kremler günde 3-4 kez sürülür ve ağrı azalana kadar devam edilir.

Ayrıca ağız içi gargaralar ve doktorların hazırlattığı bazı karışım gargaralar da kullanılabilir. Bunlara rağmen iyileşmeyen ve sık tekrarlayan aftlarda “kolşisin” içeren haplar kullanılır. Bunun yanında “apremilast” gibi başka tedaviler de bulunsa da ülkemizde fazla kullanılmamaktadır.

Cilt döküntülerinin tedavisi: Bacakta ağrılı şişlikler olarak bilinen “Eritema nodozum” ve deride büyük yaraların oluştuğu “piyoderma gangrenozum” dışındaki cilt belirtilerinde “steroid”ler lezyonları kontrol altına almakta genelde yeterli olmaktadır.

Bunun yanında “kolşisin” içeren ilaçlar deri belirtileri için de kullanılabilir. “Eritema nodozum”da ise “steroid” ilaçlara ek olarak bağışıklık sistemini düzenleyen ilaçlar ve ağrı kesiciler de kullanılabilir.

Eklem belirtilerinin tedavisi: Eklem belirtilerinin tedavisi şiddetine göre değişir. Hafif şiddetteki eklem tutulumunda “kolşisin” ve “NSAII” adı verilen gruptaki ağrı kesiciler yeterli olurken, şiddetli durumda buna güçlü etkili “steroid” ilaçlar ve bağışıklık sistemi düzenleyici ilaçlar kullanmak gerekebilir.

Göz belirtilerinin tedavisi: “Ön üveit” adı verilen gözün ön bölgesinin iltihabında göze damlatılan “steroid”li damlalar, “skopolamin” , “siklopentolat” gibi göz bebeğini büyüten damlalar kullanılır. “Arka üveit” ise genelde daha şiddetli olduğunda “steroid”lere ek olarak bağışıklık sistemi düzenleyici ilaçlar da kullanılır.

Damarlarda pıhtı oluşması durumunda tedaviye kan sulandırıcı ilaçlar da eklenebilir. Tedavi süresi de kişiden kişiye değişmekle birlikte ortalama 1.5-2 yıldır.

Behçet Hastalığı Hakkında Sık Sorulan Sorular

Behçet hastalığının ağır formlarında ve tedavi alınmadığında ölümcül olabilir. Özellikle sinir sisteminin tutulduğu durumlarda ölüm riski artmıştır. Ancak çoğu vaka hafif ilerlemekte ve tedavi ile yıllarca sessiz kalmaktadır.

Behçet hastalığını 1937 yılında bir Türk olan "Hulusi Behçet" bulmuştur ve hastalığa ismi verilmiştir.

Behçet hastalığı vücuttaki birçok organı etkileyebilir. Hastalıktan etkilenebilecek organlar şunlardır:

  • Deri
  • Göz
  • Bağırsaklar
  • Eklemler
  • Damarlar
  • Boyun
  • Sinir sistemi

Behçet hastalığı tanısı konurken bazı tanı kriterlerinin karşılanması gerekir. Bu kriterlerden olmazsa olmaz olan ağız içerisinde tekrarlayan aftlardır. Bunlara ek olarak genital aft, cilt döküntüleri, göz iltihabı ve paterji testi denilen testin pozitifliğinden 2 tanesi daha var olmalıdır.

Hayır, hastalığın tanısı için kan testi kullanılmaz. Ancak HLA B51 adlı gen, behçet hastalarında daha sık görülür. Arada kalınan durumlarda kanda bu gene bakılabilir.

Behçet hastalığı ile ilgilenen esas bölüm "Romatoloji"dir. Ancak hastalık birçok organı etkileyebildiği için dermatoloji, gatroenteroloji, nöroloji ve göz hastalıkları gibi diğer bölümlere sevk de yapılabilir.

Hayır, değildir. Toplumda ağızda aft oldukça sık görülür. Genelde hijyen eksikliği ve vitamin eksikliklerinden kaynaklanır. Ancak küçük bir kısımda sürekli tekrarlayan aft, behçet hastalığına bağlı da oluşabilir. Bu nedenle doktora başvurulmalı ve uygun muayeneler yapılmalıdır.

Behçet hastalığı, ciddi kaşıntı yapan hastalıklardan biri değildir. Ancak vücutta döküntü oluşturduğu zaman hafif kaşıntı hissedilebilir.

cildiye_hekimi

Halen aktif bir şekilde "Deri ve Zührevi Hastalıklar" hekimi olarak görev yapmaktayım. Amacım cilt hastalıkları ve kozmetik üzerine doğru ve kaliteli bilgiler vermektir.

Yazar

cildiye_hekimi

Halen aktif bir şekilde "Deri ve Zührevi Hastalıklar" hekimi olarak görev yapmaktayım. Amacım cilt hastalıkları ve kozmetik üzerine doğru ve kaliteli bilgiler vermektir.

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir