cildiyehekimi.comCildiye doktorundan doğru ve kaliteli bilgiler…
Cilt Hastalıkları

Keloid Tedavisi

  • Şubat 24, 2024
  • 5 dakika okuma süresi
Keloid Tedavisi

Keloid Nedir? Keloid Tedavisi Nasıl Yapılır?

Keloid, oluşan yaradan daha büyük, daha kalın ve düzensiz sınırlı görünen yara izleridir. Genelde parlak renkli, kabarık olarak görünürler ve kozmetik açıdan olumsuz bir etki yaratırlar.

Renkleri ten rengi, kırmızı, mor gibi birçok farklı şekilde olabilir. Tıbbi açıdan zararsız olsalar da özellikle görünen yerlerde olması oldukça rahatsız edici olabilir. Oluşmaya başladıktan sonra yıllar içinde daha da büyüyebilir.

Vücudun herhangi yerinde ortaya çıkabilse de en sık göğüs üst bölgesi, kulak bölgesi, omuzlar ve boyunda oluşurlar. Çünkü bu bölgeler travmaya daha açık bölgelerdir.

Keloid Tedavisi

Keloidin tedavisi oldukça önemli olsa da oluşumunun engellenmesi daha çok dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Bir kişide önceden keloid oluşup oluşmayacağını tahmin etmek mümkün değildir. Bu nedenle ilk cilt travması veya ameliyat sonrası oluşan keloid durumunda, diğer travmalarda da tekrarlayacağı bilinmelidir. Başka bir cerrah işlemde doktora bu durum anlatılmalı ve olabildiğince travmalardan kaçınılmalıdır.

Kortizonlu Kremler ve Kortizon Enjeksiyonları

Başlangıç döneminde ve küçük olan keloidlerin gerilemesi için kortizon içeren kremler kullanılabilir. Ancak krem ile keloidin düzelmesi oldukça zordur. Çünkü agresif bir şekilde kolajen sentezi ile büyümeye meyil vardır.

Kremlerden daha etkili olarak keloidin içine iğne yardımıyla “triamsinolon asetonid” etken maddeli bir kortizon, sulandırılarak verilebilir. Bu enjeksiyonlar 3 hafta- 1 ay aralıklarla tekrarlanarak keloidin küçülmesi ve yumuşaması sağlanır. Kortizon enjeksiyonlarının leke gibi yan etkileri olabilmektedir.

Enjeksiyonlardan sonra keloid %50 ila %80 oranında küçülse de 5 yıl gibi bir sürede tekrar büyüyebilir. Bu nedenle büyümenin engellenmesi için basınçlı malzemeler kullanmak gerekebilir.

Cerrahi

Çok büyük olan ve cerrahi olarak kesilmeye uygun bölgede bulunan keloidler cerrahi işlem ile alınabilir. Ancak herhangi bir cilt travması keloid oluşumunu tetiklediği için tekrarlaması neredeyse % 100’e yakın bir orandır.

Bu nedenle cerrahi yapıldıktan sonra bölgeye uygun basınç aparatları kullanılmalıdır. Oluşmaya başladığı anda küçükken cerrahi dışı yöntemler ile büyümesi engellenmelidir. En sık kullanılan da kalan bölge için kortizon enjeksiyonlarıdır.

Basınçlı Küpe, Pansuman veya Giysi

Basınç, keloidin genişlemesini engelleyerek iyileşme sağlayabilir. Ancak var olan bir keloid basınç ile kolay bir şekilde geri dönmez. Daha çok yapılan cerrahi gibi işlemler sonrası tekrar oluşumunu engellemek amacıyla kullanılırlar.

Normalde bu basıncın 12-20 saat gibi uzun süreler boyunca kalması gerekir. Bu nedenle oldukça rahatsız edici olabilmektedir. En kullanışlı ve rahat olanlar basınçlı küpelerdir.

Silikon jel kanıt düzeyi yüksek olan ve hem keloid tedavisi hem de oluşumunu engellemek için kullanılabilen bir üründür. Büyük olan keloidlerin geri dönmesi için yeterli olamayabilse de cerrahi gibi durumlar sonra oluşumunu engellemede oldukça etkilidir.

Kriyoterapi (Buz Tedavisi)

Kriyoterapi, sıvı azot gazının, özel bir tüp ile keloid üzerine sıkıldığı bir tedavidir. Bu -196 derecelik gaz, keloidde istemli bir hasar oluşturarak yumuşamasını ve gerilemesini sağlar. Tek seans genelde yeterli değildir. 15-20 günde bir tekrarlanmalıdır. (Kriyoterapi nedir, ne için kullanılır?)

Cilt tipi koyu olan kişilerde kullanıldığında iz bırakma ihtimali daha fazladır. Ayrıca işlem sırasında normal olan doku korunmalıdır.

İntralezyonel kriyoterapi adı verilen işlemde ise, iğne ile keloidin içine girilir ve ucu diğer taraftan dışarı çıkarılır. Keloidin tamamında beyazlık oluşana kadar gaz sıkılır. Böylelikle lezyonun içi dondurularak ölmesi sağlanır. 5-6 gün gibi bir süre sızıntı olabilir. Daha sonra koyulaşarak ölen doku atılarak keloid yok edilmiş olur. Tamamen düzelme 1.5-2 ayı bulabilir.

Keloid içine kortizon enjeksiyonundan önce de kriyoterapi ile lezyonunn hızlıca yumuşaması sağlanarak işlem kolaylığı sağlanmış olunur.

Lazer Tedavisi

Büyük olan keloidler pulsed dye lazer adı verilen bir lazer çeşidi ile düzleştirilip küçültülebilir. 4-8 haftalık aralıklarla birkaç seans gerekir. Diğer tedavi yöntemleri ile birleştirilebilir. İşlem sonrası açık veya koyu lekeler oluşabilir.

Radyasyon Tedavisi

Radyasyon tedavisinde düşük enerjili X-ışınları kullanılarak keloid yok edilemeye çalışılır. Ayrıca yeniden oluşmasını engellemek amacıyla da kullanılabilir. Ancak günümüzde fazla tercih edilen bir tedavi yöntemi değildir.

Keloid İçin Krem Var mı?

Keloid tedavisinde kullanılan yöntemler genelde enjeksiyon, kriyoterapi gibi işlemlerdir. Krem tedavileri keloidin gerilemesinde çok fazla etkili olamamaktadır. Ancak keloidin önlenmesi için kullanılabilecek krem tedavileri mevcuttur.

Keloid tedavisinde kullanılabilecek krem tedavileri şunlardır:

  • Kortizonlu kremler
  • Flurourosil içeren kremler (Efudix)
  • Vitamin A içeren kremler (Acnelyse)
  • Vitamin D içeren kremler (Psorcutan)
  • Takrolimus içeren kremler (Tacrolin)

Yukarıdaki kremlerin hiçbiri keloid tedavisinde çok fazla etkili değildir. Keloid oluşumunu engelleyecek veya tedaviden sonra tekrar etme riskini azaltacak kremler ise şunlardır:

  • Silikon jel, krem ve örtüler (Siliscar)
  • Soğan özü içeren kremler
  • İmikuimod içeren kremler (Aldara)
  • Verapamil içeren kremler

Yukarıdaki tedavilerden özellikle silikon ve imikuimod içeren kremler keloidin önlenmesinde daha etkilidir. Siliscar gibi silikon içeren kremler günde 2 kez sürülmelidir. Ortalama etkisi 2-6 ay arasında görülür. Aldara gibi kremler ise gece sürülür, sabah yıkanır.

cildiye_hekimi

Halen aktif bir şekilde "Deri ve Zührevi Hastalıklar" hekimi olarak görev yapmaktayım. Amacım cilt hastalıkları ve kozmetik üzerine doğru ve kaliteli bilgiler vermektir.

Yazar

cildiye_hekimi

Halen aktif bir şekilde "Deri ve Zührevi Hastalıklar" hekimi olarak görev yapmaktayım. Amacım cilt hastalıkları ve kozmetik üzerine doğru ve kaliteli bilgiler vermektir.

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir