Zona Tedavisi
Zona Nedir?
Tıptaki adıyla “Herpes zoster” , “Zona” veya gece yanığı su çiçeği enfeksiyonuna neden olan VZV virüsünün vücutta sessiz halde dururken aktive olması sonucu ortaya çıkar. (Zona Nedir? Nedenleri, Belirtileri Nelerdir?)
Suçiçeği genellikle çocukluk çağında görülen bir hastalıkken, zona ileri yaşlarda daha sık görülür. HIV virüsü, kemoterapi, kanserler, uzun süreli kortizon kullanımı, stres gibi bağışıklık sistemini baskılayan durumlar sessiz haldeki VZV virüsünün aniden aktifleşmesine sebep olabilir.
Zona, dermatom adı verilen belli bir vücut bölgesinde ve vücudun tek yarısında ortaya çıkar. Çok nadiren yaygın olarak tüm vücutta gelişen zona da görülebilmektedir. Döküntü oluşmadan birkaç gün önce, o deri bölgesinde yanma, batma, ağrı gibi belirtiler ortaya çıkar. Bunu takiben de içi su toplamış küçük döküntüler (vezikül) görülür. Bunlar da birkaç günde patlar, kabuklanır ve bir süre sonra iyileşir.
Döküntülere ek olarak bazı hastalarda ateş, halsizlik, yorgunluk, bulantı, kusma, karın ağrısı gibi sistemik belirtiler de ortaya çıkabilir. Nadir olarak da hiçbir döküntü olmadan zona oluşarak sadece ağrıya sebep olabilir. Bu duruma döküntüsüz zona adı verilir.
Zona sonrası ağrı 3 hafta-1 aya kadar azalarak devam edebilir. Ancak döküntüler geçtikten sonra hala ağrı kalmasına postherpetik nevralji adı verilir. Bu dönemde daha çok nörolojik ilaçların kullanılması gerekir.
Zona Tedavisi Nasıl Yapılır?
Zona tedavisinde 3 ana amaç bulunur. İlki postherpetik nevralji adı verilen döküntü sonrası ağrı oluşumunun engellenmesi, ikincisi ağrının tedavisi ve sonuncusu da zona virüsünün etkisiz hale getirilmesidir.
Zona sonrası kalan ağrının oluşmaması için tedaviye erken başlamak gerekir. Ayrıca günde en az 2-2.5 litre su içilmesi ve dinlenmek oldukça önemlidir. 5 gün kadar işlere ara verilmesi ve vücudun dinlendirilmesi zona sonrası ağrının oluşmasını bir miktar önler.
Antiviral İlaçlar
Antiviral ilaçlar, VZV virüsünün öldürülmesini sağlayan ve akut dönemde hastalığın tedavi edilmesini sağlayan ilaçlardır. Döküntü oluştuktan sonraki 72 saat içinde kullanılması gerekir. Bu süreden sonraki kullanımlarda fazla bir etkinliği olmadığı tespit edilmiştir.
Antiviral ilaçların erken başlanması, ağrı şiddetini ve kalıcı ağrı oluşma riskini azaltır. En sık kullanılan antiviral ilaçlar, “asiklovir” , “valasiklovir” ve “brivudin” dir. Piyasada bilinen isimleri ise “Aklovir” , “Valtrex” ve “Zostex”dir.
Bu ilaçların erişkin ve çocuklarda kullanım farklılıkları bulunur. Asiklovir içeren ilaçlar yetişkinlerde günde 4000 mg dozunda kullanılırken, çocuklarda kiloya 20 mg dozunda, günde 4 kez kullanılır. Günlük alınan doz 3200 mg’ı geçmemelidir. Örneğin 30 kg bir çocukta 600 mg asiklovir günde 4 kez verilir ve günlük toplam doz 2400 mg olur. Toplamda 7-10 gün kullanılması genelde yeterli olmaktadır.
Asiklovirin diğer ilaçlara olan en büyük üstünlüğü çocukluk döneminde, gebelik ve emzirmede daha güvenilir olmasıdır. Zona durumunda kullanılması gerekiyor ise bu ilaçlar tercih edilir. En sık yan etkileri, karın ağrısı, kusma ve baş ağrısıdır.
Yaygın döküntüsü olanlarda, ek hastalığı olanlarda, yaşlı ve düşkün olanlarda, göz ve kulak tutulumu olan zona hastalarında hastaneye yatarak tedavi gerekebilir. Bu durumda asiklovir damar yoluyla verilerek kullanılır.
Zona tedavisinde kullanılan diğer bir ilaç valasiklovirdir. Valtrex adıyla bilinen valasiklovir, erişkinlerde günde 3000 mg dozunda kullanılır. 7-10 gün kullanılması yeterlidir. Brivudin içeren Zostex ise günde tek tablet, 7 gün boyunca alınır. Brivudin daha önce kanser geçirmiş kişilerde kullanılmamalıdır.
Kortikosteroidler
Genç ve ek hastalığı olmayan kişilerde zona tedavisinde kortizon kullanımına ihtiyaç yoktur. Ancak göz tululumu olan (oküler zona) kişilerde, kulak tutulumu olan hastalarda (herpes zoster otikus) ve şiddetli ağrısı olanlarda var olan iltihabi durumu baskılamak, hızlı düzelme görülmesi ve sonrasında oluşacak kalıcı ağrının azalması için kortizon içeren ilaçlar kısa süreli olarak kullanılabilir.
Ağrı Kesiciler
Zona ağrısı kişiden kişiye değişmekle birlikte hafif veya şiddetli olabilmektedir. Bu şiddete göre kullanılan ağrı kesicilerin dozu ve gücü de değişir. Hafif olan ağrılarda parol gibi parasetamol içeren ağrı kesiciler yeterli olabilir. Daha şiddetli ağrılarda ise majezik, arveles, apranax gibi NSAII grubundaki ağrı kesiciler, bunlara da yanıt alınamazsa narkotik ağrı kesiciler kullanılabilir. Bunların hangisinin hasta için uygun olduğuna doktor karar vermelidir.
Döküntüler kabuklandıktan sonra kapsaisin içeren kremler, lidokain içeren lokal anestezik kremler kullanılabilir. Ayrıca hekim uygun görürse iltihap önlemek amacıyla antibiyotikli kremler ve yara iyileştirici fito gibi kremler kullanılabilir. (Fito krem ne için kullanılır?)
B12 Takviyeleri
B12 vitamini, sinir liflerini besleyen bir maddedir. Zona hastalığında da sinir liflerine bağlı bir ağrı gözüktüğü için tedaviye eklenmesi, hem hızlı tedavi hem de kalıcı ağrı kalmaması için önemlidir.
Postherpetik Nevralji (Zona Sonrası Ağrı) Tedavisi
Zona döküntüsünün geçmesine rağmen kalıcı olan ağrıda sinir liflerinin hasarlanması söz konusudur. Genelde yaşlı olan ve zonası şiddetli olan hastalarda görülür. Bu durumda zona için olan ilaçlar ağrıyı hafifletmez. Nöroloji doktoru tarafından başka ilaçlar başlanması gerekir.
İlk aşamada kapsaisin içeren kremler, lidokain içeren kremler kullanılır. Bunlarla düzelmeyen ağrılarda trisiklik antidepresan, antiepileptik gibi özel ilaçlar kullanılabilir.
En İyi Zona İlacı Nedir?
Zona ilaçlarının seçiminde hastanın özellikleri dikkate alınır. En iyi zona ilacı hastaya en uygun olandır. Bu kararı da doktor vermelidir. Örneğin gebelerde ve çocuklarda asiklovir tercih edilir. Böbrek yetmezliği olanlarda olabildiğince valtrex kullanılmaz. Kanser öyküsü olanlarda zostex kullanılmaz. Kısacası birçok farklı nedene bağlı en iyi zona ilacı değişkenlik gösterir. Ancak hemen hemen hepsinin etkisi benzerdir.
Zona Hastalığı Kaç Gün Sürer?
Zona döküntüsü olduğu anda tedaviye başlanırsa ilaçlar ile birlikte ortalama 1 haftada zona sona erer. Ancak döküntüler 3 haftaya kadar hafif hafif devam edebilir. Ancak 1 aydan sonra ağrının hala var olması postherpetik nevralji olarak adlandırılan kalıcı ağrıya dönüşüm olabileceğini gösterir. Bu durumda bir nöroloji hekimine başvurulmalıdır.