Ksantelazma Nedir? Ksantelazma Tedavisi
Ksantelazma Nedir?
Ksantelazma, göz kapaklarının üzerinde veya yakınında oluşan yumuşak, sarımsı lekelerdir. Ksantelazma genellikle kanında yüksek kolesterol ve yüksek trigliserit (yağ) düzeyi olan kişilerde oluşur. Kolestrol cilt altında biriktirerek sarı renge neden olur.
Ksantom adı verilen durum da vücudun herhangi bir yerinde oluşan kolestrol birikintileridir. Bunların göz çevresinde olan formuna ksantelazma adı verilir.
Ksantelazmanın kendisi zararlı olmasa da nadir durumlarda, kandaki yağ değerinin yüksek olmasından dolayı kalp krizi gibi kalp hastalıklarına neden olabilir. Bu nedenle yüksek yağ değeri olan kişiler vakit geçirmeden doktora başvurmalıdır.
Ksantelazma tanısı, doktorun hastayı görmesi ile koyulabilir. Altta yatan kolestrol yüksekliği gibi bir durum olup olmadığının tespit etmek için kan tahlili istenebilir. Tedavide kriyoterapi, lazer, ameliyat gibi birçok yöntem kullanılabilse de lezyonlar tekrarlayabilir.
Ksantelazma Belirtileri
Göz çevresinde veya göz kapaklarının iç köşelerinde yumuşak, düz veya yüzeyi hafif pürtüklü, sarımsı lekelerin oluşması ksantelazmanın ana belirtisidir.
Lezyonlar çıktığı zamankiyle aynı büyüklükte kalabilir veya zamanla giderek büyüyüp sayısı artabilir. Ayrıca birleşerek daha büyük lezyonlar oluşturabilirler.
Ksantelazma genellikle herhangi kaşıntıya veya ağrıya neden olmaz. Nadiren çok büyük olanlar, göz kapağının hareketini bir miktar etkileyebilir.
Ksantelazma Nedenleri
Ksantelazmalı kişilerin ortalama yüzde 50 sinde LDL, total kolestrol ve trigliserit adı verilen kan yağlarında yükseklik bulunur.
LDL halk arasında kötü kolestrol olarak bilinir ve kalp krizi, inme gibi hastalıkların riskini arttırır.
Dislipidemi adı verilen durumlarda ailesel olarak genelde iyi kolestrol düşük, kötü kolestrol de yüksektir. Bu hastalarda yağlar ve proteinlerin birleşerek oluştuğu lipoprotein adı verilen maddelerin değerlerinde anormallik bulunur.
Aşağıdaki durumlarda ksantelazma daha sık görülür:
- Sigara içmek
- Aşırı kilolu veya obez olmak
- Yüksek tansiyona sahip olmak
- Şeker hastalığının varlığı
- Kadın cinsiyet
- Asya veya Akdeniz kökenli olmak
- 30 ila 50 yaşları arasında olmak
- Kronik böbrek hastalığının olması
- Kan kolestrol değerlerinin yüksek olması
- Doğum kontrol hapı kullanıyor olmak
- Beta bloker adı verilen kalp ilacı, kortizonlu ilaçlar ve retinoid ilaçlar kullanmak
- Sedef, egzama gibi iltihaplı cilt hastalıklarının olması
- Tiroid bezinin az çalışması (Hipotiroidi)
- Bazı karaciğer hastalığı türleri
- Lupus hastalığına sahip olmak
Ksantelazma Tedavisi
Normalde ksantelazma, olduğu yerde görüntü dışında çok fazla bir probleme yol açmaz. Ancak kozmetik olarak olumsuz etkilenenler ve çok büyük lezyonu olanlarda tedavi uygulanabilir. Çünkü ksantelazmalar kendiliğinden kaybolmaz.
Kriyoterapi: Soğuk gaz, sıvı nitrojen veya soğuk yakma tedavisi olarak da bilinen kriyoterapi, ksantelazma tedavisinde sık kullanılan yöntemlerden biridir. Bu işlemde yağ birikintilerinin olduğu yere eksi derecelerdeki gaz kısa süreli olarak sıkılır. Bu işlemde hafif ağrı duyulabilir. Gaz sıkma işlemi her 15-20 günde bir, lezyon tamamen kaybolana kadar tekrarlanmalıdır. Seans sayısı lezyonun büyüklüğüne ve kişiye göre değişse de ortalama 3-6 arasındadır.
Kriyoterapi uygulandıktan sonra o bölgede, kısa süreli olarak su toplama, tahriş olma gibi durumlar görülebilir ve bunlar normaldir. Zaman içerisinde fito krem gibi yara iyileştirici kremler ile kolaylıkla kontrol altına alınabilir.
Lazer: Bazı lazer türleri ksantelazmanın tedavisinde kullanılabilmektedir. En sık kullanılan ve etkili olan fraksiyonel CO2 (karbondioksit) lazerdir.
Ksantelazma Ameliyatı: Göz çevresinde bulunan kolestrol birikintileri özellikle büyük bir alanı kaplıyorsa, cerrahi olarak hekim tarafından çıkartılabilir.
Kimyasal Peelingler: Ksantelazmayı tedavi etmek için trikloroasetik asit (TCA) adı verilen madde kullanılabilir. Kimyasal peeling işleminde, özel maddelerle deri üzerindeki ksantelazma gibi lezyonlar soyularak alttan sağlam ve yeni derinin çıkması sağlanır. (Kimyasal peeling nedir, ne işe yarar?)
Radyofrekans Tedavisi: Daha nadir olarak ksantelazma tedavisinde radyofrekans adı verilen bir çeşit ısı yoluyla yakma işlemi de uygulanabilir. (Radyofrekans tedavisi nedir, ne işe yarar?)
İlaç Tedavisi: Kan kolestrol ve yağ değerleri yüksek olan kişilerde, hem ksantelazma oluşumunu durdurmak hem de kalp krizi gibi önemli hastalıklardan korunmak için kolestrol düşürücü ilaçlar kullanılmalıdır.
Yukarıdaki tedaviler etkili olsa da bazı yan etkiler oluşabilmektedir. Lazer, kriyoterapi, kimyasal peeling gibi işlemlerden sonra en sık oluşan yan etkiler, işlemin uygulandığı yerde iz kalması, deri renginin açılmasıdır. Ancak bunlar doktor tarafından uygun hastaya uygulandığında risk oldukça azalır.
Ksantelazma kremi olarak halk arasında birçok ürün kullanılsa da, bunları geçiren etkili bir krem tedavisi bulunmamaktadır.
Ksantelazma Hakkında Sık Sorulan Sorular
Ksantelazma Kendiliğinden Geçer mi?
Ksantelazma kendiliğinden geçmez. Tedavi için o bölgeyi tahriş ederek soyan işlemlere ihtiyaç vardır. Kriyoterapi (Soğuk azot tedavisi), lazerler, peeling bu tedavi yöntemlerinden bazılarıdır.
Ksantelazma Tedavisini Kim Yapar?
Ksantelazma tedavisi, dermatologlar tarafından yapılır. Bu nedenle ilk öncelikle bir dermatoloğa başvurulmalıdır. Eğer kanlarda kolestrol değerleri yüksekse, uygun bir diyet programı veya ilaç tedavisi için hasta dahiliye doktoruna yönlendirilir.